23 Nisan 2012 Pazartesi

istanbul'daki taksici zihniyeti


genelde istanbul civarında ikamet ediyorlar nedense. 2 sene önce isviçre'den ltba'ya geldiğimde havaş otobüslerinin ne hikmetse yarım saat beklememe rağmen gelmemesi üzerine tanışmıştık kendileriyle. ortaköy'e 30 tl'ye götürmek üzere anlaştık. yolda türkiye'nin halini avrupa'da hayatın nasıl devam ettiğini, farklılıkları falan sorar bunlar yakınlık kurup arkadaşça gözükmek için. hatta ilerletip memleketini, çocuklarını, geçim zorluğuna kadar geldiğinde ne kadar dürüst ve açık sözlü bir adam diye bir ara yakınlık dahi duymuştum, sonradan sikeceğini bilmeden. neyse ortaköy'e gelinir 50 tl uzatılır biraz paraya baktıktan sonra:
- lastik inmiş sanırım, bi inip bakar mısın koç?
bak bak bak, babacan tavıra bak orospu çocuğundaki. yani inip sarılcam lastiğe o derece etkiledi piç. neyse ki kapıyı açtığım vakit gözüme 50 tl ilişti, inmeden baktım.
- yok abi havası inmemiş...
20 tl'yi alıp arabadan indikten sonra biraz ilerler taksi. yeni yeni kızgınlığım artıyor olayın şokundan sonra tabi. 20 metre gitmeden tekrar durup arabadan inmesin mi kalifiyeli orospu çocuğu:
- baksana bu 50 tl sahte
değiştirmiş tabi kişiliği bozuk.
- abi nasıl olur indiğim gibi bozdurdum, döviz bürosunda sahte para olabilir mi?
- hee neyse karıştırmışım pardon.
işte böyle bunlar, sonra çocuğun açlığına yanar. o çocuklar senin yarım aklınla insan sikmeye çalıştığın paradan doymasınlar zaten. orospu çocuklarında olmayan bir özellikleri kalsın hem. dolandırmadan da doyabilmeyi öğrensinler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder